Astrolog Abi; “30 Eylül zor gün, başına kocaman felaketler gelebilir, evden çıkma” nidaları ile dolaşırken, içerden naif ama yumuşacık bir güçle bir ses, “sen boşver, en az dün kadar iyi bir gün olacak” diyerek sakinleştiriyor dünden beri beni.
Bu sabah Açık Radyo’da Zara Hindi dinlerken ruhum iyice yumuşamış, yaslamışım arkamı trafiğin yoğunluğuna, almışım önüme yağmur sonrası dinginlikten maviliğe geçen İstanbul gökyüzünü, hayallerime uçmuşum...Birden Açık Gazete’deki en sevdiğim bölüm başladı, “ Saatli Maarif Takvimi”, bugün doğanlar: Mevlana...
Hoooop, o rahatlamış yüreğim, kütü-kütü atar hale geldi birden, şaşkın gözlerle nereye bakacağımı şaşırdım. Sonra birden yeniden bir gevşeme ve bizgillerin “dua” dediği, Hindu’dudur, Budist’tir abilerin “mantra” dedikleri sözcükler geçip aklımdan,
“BİR OLMAK” da takılı kaldım. Birlik’le sarıldım dört taraftan.
Bir olmak, hoşgörüyle her geleni, beni benden alana “öğreten” diye bakabilmek. Dışarda senden gayrı birşey/ruh olmadığını anlayan, bilen olmak. Şems’in herşeyi göze alarak, aşkla Mevlana’ya öğrettiği ve sonsuz sevgiyi barındıran, herşeyi HOŞGÖREN ve “herşey olanın” içinde hiçliğini kabul etmenin erdemini insanlığa öğreten Sevgili Mevlana’ya... İyi ki doğmuşsun, iyi ki Tanrı’ya kavuşmanın asıl doğum olduğunu bilen ve anlatan olmuşsun.
Yolumuz belki uzun belki zorlu ama hoşgörmenin sadece kendini kabul olduğunu bilerek, gücümüzün BÜTÜNLÜĞÜMÜZ, BİRLİĞİMİZ’de olduğuna inanarak, her dakikasından keyif alarak yürüyelim diyorum.
Hepsibirya dostlar...Hepimiziz, izsiz ama hoşgörü içinde BİR’iz..
Yazar: Dantel
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
kelimelerin o kadar güzel ki, sessiz kaldım yanında.
Yorum Gönder