28 Nisan 2010 Çarşamba

Metamorfoz

Hayatinin garipligi ve kafa tasinin farkli sekli sebebiyle, kendisini sevmekten alamadigim Kafka var mesela.
Bir de Turkcesini Degisim mi, Donusum mu yapmaya karar veremedikleri Metamorphosis diye bir kitabi. Samsa bir sabah kalkiyor ve bom! Baskalasim.

Daha once basina gelmeyen bir durum. Sandalyelerin altina girmesini saglayan, cogu zaman gorunmezlik pelerinine siginmak istedigimizde olmayi arzuladigimiz bir bocek oluveriyor. Birden. Sebep yokken. Ani.

Kendi kontrolun olmadan gerceklesen degisimler bazen tuyler urpertici olabiliyor. Ya kontrol deliliginden bu.. ya da yukardan devrime karsiyim. Fikrim sorulsun acaba degismek istiyor muyum? Isin icine mecburiyet girince, sonuc cansikici olabiliyor kimi kimi. Sevdigin insanlarin yaslanarak degistigini gormek mesela..

Kati kurallar icindeyken, hayatin ve kimligin senin elinde olmadan degistiginde daha fazla sey sorgular hale geliyorsun. Cunku degistiginin farkina varabilecek bilinctesin. Dunya birden sagdan sola degil de, soldan saga donme karari almis gibi.

Gecen gun agzimi kocaman bir "O" yapmama neden olan solucanin da bir degisim icinde oldugunu dusunuyorum. Evet, sevimsiz olan bu canli birden pembe kurdele takma karari almis degildi ama.. bence onda da doga kendisine bir oyun oynamis ve yilanla-solucan karisimi bir varlik olmasina neden olmustu. Zorunlu degisim ornegi. Fonksiyonelligi marjinalliginde sakli: insani sasirtisi.


Sadece canlilarin degil de sembollerin bile zaman icinde degistigini goruyoruz. Cogunun mantikli bir sebebi var. Bazisina da muhtemelen biz bir mantik kilifi uydurmaya calisiyoruz. Sirf zevkten duvar uzerindeki yazilarin fonunun degismesi fikri de cok yadirganasi degil. Gunumuzde an be an modanin ya da sanat anlayisinin bukalemunlugunu dusunecek olursak ozellikle. Bazilari da fonksiyonellikten, hayati kolaylastirmak hevesinden degisime ugramis. Fonksiyonellik onemli degil mi?

Karsindakinin degismeye deger olup olmadigini anlamak icin kullanilan olcu birimi nedir? Fonksiyonellik olabilir mi?

Semboller bile kendi capinda belli sebeplerden degisime ugrayabildigine gore.. insanlarin da bazi durumlarda degismeyi kabul edebilir olmasi gerekli aslinda. Hem kendisi icin daha iyi olabilir, hem cevresi icin. (Kendimi mi kandiriyorum? Ya degismesini istediginiz seyin, degismeden onceki haline vurulduysaniz ne olacak?) Hem belki degisim sonrasi olaya fonksiyonellik bile getirilebilir? Cok mu iyimser? (Suan kac kisi diyalog kuruyor yazida acaba?) Tabi ki kime gore iyi, fonksiyonel.. bu konuya girecek olursam, isin icinden cikabilecegimi sanmiyorum. Her zamanki beynime pelesenk olmus sorgulamalar. Yine de semboller gibi insanoglunun da evrimsel degisim gecirebildigi dusunulurse, yakinda cok da fonksiyonel olmadiklarini dusundugum ayak parmaklarimizi kaybetmemiz pek de mumkun.. Bu iste bir bit yenigi var..
Elbet kendinin ya da baskasinin degismesini beklerken, bu evrim surecinde oldugu gibi vaktimizin olmadigini hatirlamak lazim.
Zaman kisintisi. Tehlikeli.
Canlar kimin icin caliyor? Ayak parmagi ilk dusecek olanlar, elime mum diksin..


3 yorum:

3yedi75 dedi ki...

değişimde teksin, diye duydum..
karsındaki diye birsey yok..
sen varsan karsındaki var.

severim seni ve beyninin kıvrımlarını..

G. dedi ki...

son cumleye den den.

Anıl Güven dedi ki...

bence insan değişir.. bunda kötü bişey yok.. değiştiğinde herşeyin daha iyi olacağını düşünsün, buna inansın yeter ki...