28 Nisan 2010 Çarşamba

her şey akar her şey akmaz

simdi biz o nehirde iki kere yikanamiyoruz ya hani ama atinali kosucu kaplumbagayi da gecemiyor ya bir yandan, o zaman nereden emin olabiliyoruz bir seylerin degistigine ya da hicbir seyin degismedigine?

varsayiyoruz, inaniyoruz, en fenasi da gercek saniyoruz. sanmasak bastigimiz zemin kayip gidecek ayaklarimizdan.

bir seyler olup bitiyor, bizim "ayni" degil diye degerlendirdigimiz. asik masukunun "ayni" kalmasini istiyor bazen, bazen de sevmedigi ozelliklerinin "degismesini".

oldugu gibiyi kabullenememek en buyuk sorun. birlikte degisip donusulse, gittigi yere kadar?

daha neyin ne kadar degistiginden bile tam emin degilken isteyip durmalarimizi degistirebilecek miyiz?

"farkli" olmaya calisan "herkes" gibi

biri bu yazdiklarimi degistirsin!

Hiç yorum yok: