8 Ekim 2010 Cuma

keyif anları anlık..

Ofiste romantizmin eşliğinde calisirken; yan bilgisayardan gelen
Beirut- Postcards from Italy müziği,
Klavyesine alisamadigin bir Mac'te yazi yazmak,
Sevdigin adamin enerjisini alip kokusunu alsan da ona bakamamanin verdigi his,
Bir şişe sarap bittiginde hafifledigin ve gulmeye basladigin an,
Öpüşme anı,
Özellikle saat tam 2'den sonra öpüsülmesi hayal edilen kisi gitmis
sonrasinda geri gelmisse ve sen "ben cilveli olamam bilmiyorum"
aciklamasi yaparken icinden gelerek buna engel olmayarak seni
sabitleyerek optuyse,
Sonrasinda sabah onun koluna bakip sevinmek,
İşe gelirken metro sonrasi yururken etrafinda envai cesit insan gormek,
Eve girdiginde sicakligin kokusunu duymak ve hemen kalorifere gidip
"aa yaniyor" diye sevinmek,
Uyandiginda hala zamanin oldugunu gorup hafif ve sicak tutan yorgana
sarilip diger tarafa donmek,
Ummadigin anda ancak hadi gelsin dedigi anda gelen telefon,
Sen daha demeden birinin sana aklindakini demesi,
Uyandiginda sersem sepet mutfaga gidip kahve kokusunu almak ve
cekerken cikan ses,
Sevdigin adam salona girip gun isigini gordugunde azicik geri kacip
"aman bu gozume giriyor" demeden tum vucut hareketleri ile bunu
anlatması,
Patronunun sana olmamiş dedigi anda bildigin daha iyi olacak, gelişiyorum hissi
keyif anıdır...

Hiç yorum yok: