10 Temmuz 2010 Cumartesi

derken bir sabah erken

aslında bir sabah değil de neredeyse her sabah erken, kaçta yatarsan yat, hafta sonu bile olsa uyanmak olumlu bir şey midir, acınası bir şey midir, bilemedim.
günün tenhasında, hayat daha uykusundayken şehrin, dünya sana kalmış gibi olur ve gün kirlenmemiştir daha. ilk yağan karda ilk yürüyen olmak gibi bir şey.
ama günün ilerleyen saatlerinde uyku alacağını ister sabahtan, üzerine çöreklenir.
erkenden uyanıp günü kaçırmamak mıdır ustalık yoksa gecenin en karanlıklarında en derin duygularla harmanlandığın zamanı uzatabilmek midir hayattan payını almak, onu da bilemedim.

Hiç yorum yok: