30 Nisan 2010 Cuma

Uyusan da buyusen diyorum..

Uyuma oranimizla, hayattaki performansimizin dogru orantili oldugunu dusunuyor cogu kisi. Oysa bazi entellektueller ya da cogu sanatci baykus olup kor ebe oynamayi tercih edebiliyor.
Uyuyan Guzeli ele alalim ornegin. uyudukca buyume gibi bir durum soz konusuysa "Beni Ic" temali Alice mamullerinden tuketmiscesine gokdelen kivamina gelmis olmasi gerekmez miydi kendisinin? Hani nerde? Ben neden goremiyorum? Maslak gokdelenleri arasinda kaybolma durumu mu soz konusu? (Gokdelenlerden birinin adini Alice koysalarmis ya havali isimler yerine. Komik olabilirmis.)

Agir travma atlatma halinde uykunun sinsice koynunuza girdigi olmustur herhalde? Beyni resetleme modu. Daha dogrusu, resetleme konusunda cok basarili olmasa da stand by diyelim. Gogsunuzde olusan o anlam veremediginiz ayrilik acisi, kaybetme duygusu gibi seyler aramizdan ayrilsin istedigimizde mesela. Careyi uykuda buluyoruz. Bir kez rekor kirarak 24 saatin 16 saatini uyuyarak gecirdigimi animsiyorum mesela. Dusunmeme arzusunun uykuyla isbirligi.

Mahmure diye bir kavram var Turkce'de. Tdk kelime anlamini su sekilde acikliyor:
1. Sarhoslugun verdigi sersemlik.
2. Uyku basmis goz, baygin goz.

Aciyla karsilasma durumunda cogu insan ya kendini sarhos etmeye calisiyor veya uykuya daliyor. Ikisinin kesisim kumesi mahmure.

Bazen de mistik bir sekilde farkli diyarlara gitmemizi saglayan bir kapi uyku. Ruya denen anlasilmasi zor kavramin kapisini tiklattiriyor. Hic olmadiginiz, olmanizin mumkun olmadigi, belki de olup unuttugunuz pek cok seyi karsiniza cikartiyor.
Kotu anilarla birlikte tam gogus ustune "karabasan" denen arkadasin oturmasi ve inatla baski yapmasi da sinir bozucu. Stand by kurallarina aykiri.

Kurallara uyuyalim, uyumayanlari lutfen uyaralim..

Hiç yorum yok: