22 Nisan 2010 Perşembe

Pabucu Yarim


Bazen yercekimine kendimi teslim edip kafami egdigim anlar oluyor. O anlar da guzel aslinda. Surekli gokyuzunun maviligi hakkinda algimi calistiracak degilim ya. Arada Zeus'la degil de Hades'le de muhattap olmak lazim.

Kafa egilmesi.. sanki amuda kalkmisim gibi ellerimin uzerinde yurudugum ve yuzum sokagin hammaddesine daha yakinmis gibi olan o anlardan bahsediyorum.. Iste o anlarda, sokaklarda, kaldirimlarda karsima cikan garip garip cisimlerle merhabalasiyorum. Ait olmadiklari bu yere nasil geldikleri uzerine kafa yoruyorum.

Bu da bir yolculuk aslinda. Cisimlerin yolculugu. Bir nevi uzay boslugunda hareketsizce asili kalmak ve cevreden gelen etkilerle bulundugun yere gelmek. Insan hayatindan cok da farkli degil. Aldigin darbelerle, omzuna konulan o ellerle neydin, ne oldun buna bak. O zaman anlayacaksin altigen olan o tas parcasinin, nasil yuvarlak hale geldigini.

Bizden bagimsiz hareket edemeyen cisimlerin yolculuklari. Tipki su okudugun kitabi Londra metrosunda birakip yeni sahibini sevmesini beklemek gibi. Bir nevi saadet zinciri. Anlamadigim kisimsa.. hareket serbestisi hic olmayan pabuc gibi bir kavramin sokak ortasinda olu gibi yatisi.

Kol gibi vucuttan ayrilamayacak bu parcanin, boylu boyunca yerde yatiyor olusunu anlayamam. Kabul de edemem. 'Aklin nerdeydi be sahip? Tek ayakla nereye kadar seke seke gidebilecegini saniyorsun ki?' diyen cizmenin isyanidir bu. Alir basimi giderim. Gerekirse sokaklarda yatarim.

4 yorum:

3yedi75 dedi ki...

genelde bizde yerlerde böyle güzel renkli çizmelere rastlanmıyor:)esinlendim, özlediğimi farkettim.

G. dedi ki...

Belki yere bakma geregi hissetmeyecek kadar mutlusundur da farkinda degilsindir: )

3yedi75 dedi ki...

dün 3 tane salyangoza evme girerken bundan bastım!
roma'dan bildir!

3yedi75 dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.